Kullanıcı Adınız:

Şifreniz:

 (Şifre Sor)
Üye Ol

Site

Blog Anketler İstatistikler Üyelik Künye SSS E-mail Linkler

Haberler

Genel Türkiye'den Yurtdışından Siteden Haber Arşivi Eski Haberler

Animeler

İsme Göre Türe Göre Yıla Göre Puana Göre Kategoriye Göre Yeni Yayımlanacaklar

Mangalar

İsme Göre Türe Göre Yıla Göre Puana Göre Yeni Yayımlanacaklar

Yazılar

İncelemeler Röportajlar Detaylı Tanıtımlar Kitap İncelemeleri Etkinlikler Yazışmalar Diğer

Çizim

Julie Dillon'ın Dersleri Patrick Shettlesworth 'ın Dersleri

Kişiler Şirketler

 

Gunslinger Girl -Il Teatrino- Hakkında Yorumlar

Anime'nin Adı: Gunslinger Girl -Il Teatrino-

Yazar: valkryei
Tarih: 26/01/2010

Yoruma 1 kişi oy vermiş. 1 kişi (%100) yorumu faydalı bulmuş.

Müzik: 10
Video: 8
Hik.-Anlat.: 9
Karakter: 10
Tasarım: 7
İzlenebilirlilik: 9

Genel: 8.83

Genel:
İlk seriden pek bir fark göremedim, yine ön plânda birer ölüm makinesi olarak yetiştirilmiş küçük yaştaki kızlar (cyborg) var. Yine aynı karakter ve arka plân çizimleri mevcut, bunlara ek olarak ta renkler de düzensiz kullanılmış ışık ve neticesinde yer yer parlak ve karanlık bir yapım karşımıza çıkmakta.

İyi Yanları:
Konu pek sıcak olmasa da hikâye tam anlamıyla harika, serinin kurgusu biraz kafa kurcalayıcı bir gelişme göstersede bölümleri geride bıraktıkça birçok soru ortadan kalkıyor. Açılış ve kapanış müzikleri ve seride kullanılan diğer müzikler de gerçekten dinlenilmeyi hak ediyor.

Kötü Yanları:
Kısa bir seri olmasın karşın onüç bölüm boyunca hangi tarafın iyi, hangi tarafında kötü taraf olduğunu bir türlü çözemedim. Final bölümünde birebir dövüş sahneleri aşırı karanlık bir atmosferde geçiyor ve dolaysıyla net bir kare yakalamak neredeyse imkânsız. Bir ayrıntı olarak karakterler hakkında yine pek aşikâr açıklayıcılar mevcut değil seride ve ilk sezondan kalma bir takım soru işaretleri hala gizemini koruyor. ( biraz düşünce; belki böylesi daha iyi olmuştur diye rahatlatıcı bir düşünceye kaptırıyorsunuz kendinizi).

Sonuç:
İlk seride yazdığım gibi mutlaka bu seriyi (devam serisini) görün. İlk sezonla kıyasla aksiyon ve heyecan daha bir önplânda yer alırken, drama ve duygusallık geriden hızlı bir biçimde takip ediyor. Hadi bakalım iyi seğirler…



Yazar: Edea
Tarih: 26/05/2009

Yoruma 2 kişi oy vermiş. 2 kişi (%100) yorumu faydalı bulmuş.

Müzik: 10
Video: 7
Hik.-Anlat.: 9
Karakter: 10
Tasarım: 8
İzlenebilirlilik: 9

Genel: 8.83

Genel:
Bir Madhouse'un ayrılması nelere sebep olabiliyormuş... Karakterlerin isimleri aynı olmasa karşımızdakinin Gunslinger Girl olduğunu anlayamayacaktık nerdeyse. Bütün farklılıklarına rağmen ben yine eski dostlarımı kucaklamıştım ama ne ilginçtir ki özellikle çizim tarzındaki bariz değişiklik yüzünden pek çok sitede Il Teatrino'nun yerden yere vurulduğunu gördüm. Bu değişiklikler beni rahatsız etti mi? Evet, hem de çok. Ama noksanlarının yanında çok güzel tarafları da var Il Teatrino'nun.

İyi Yanları:
* İlk sezonun da müziklerine bayılmıştım ama bu sezondaki açılış parçası Tatta Hitotsu no Omoi ilk sezondaki bayıldığım The Light Before We Land'den çok daha hoş. (İlk sezondaki kapanış Dopo il Sogno'yu kolay kolay değişmem ama.) Ben mi kendimi ilk sezondaki hikayeye çok kaptırmıştım da fark edememiştim yoksa ikinci sezon özellikle mi üstünde durmuşlar bilmiyorum; ama Il Teatrino'nun bölüm içi melodileri harika olmuş, ilk sezonu hayli hayli sollamış.

* Bir aksiyon serisinde tek bölümlük hikayelerle ilerleyen senaryo çok canımı sıkar. (Birkaç sene önce oyun severleri heyecana boğan Devil May Cry da böyle bir hata yapmıştı ve anime geçmişimin en büyük hayalkırıklığı olmuştu.) Ama Gunslinger Girl bir aksiyon serisi değil. Karakter odaklı. Bu yüzden ilk sezondaki durgun anlatımın kimi izleyicileri sıktığı muhakkak. Bunu göz önünde bulundurmuş olacaklar herhalde; çünkü bu sezondaki bölümler birbiriyle çok daha bağlantılı. Önceden tanıdığımız Franco ve Franca'nın Il Teatrino'da kritik rollere bürünmesi ve şahsi kanaatimce bu sezonun en önemli unsuru olan Pinocchio'nun hikayeye eklenmesi takibi daha kolay ve eğlenceli olan bir sezon oluşturmuş. Triela-Pinocchio rekabetine bayıldım.

* Henrietta ve Triela benm için çok özel karakterler. Henrietta'nın geri plana konulması her ne kadar sinirimi bozsa da itiraf etmem gerekir ki Triela'yı bu sefer hikayenin odağına koymaları hoşuma gitti. Bu seriyi neden bu kadar sevdiğimi aslında ben de bilmiyorum ama izlerken "Bu şekilde 100 bölüm de çekseler bıkmadan izlerim." diye düşündüğümü hatırlıyorum.

* İlk sezonu bitirmediyseniz bakmayın lütfen:
Spoiler:
Geçen sezon finalinde ölüm döşeğinde bıraktığımız Angelica'nın öncesine göre daha sağlıklı olarak karşımıza çıkması da bu sezonun başka bir artısı.


* Çizimler daha detaylı ve renk seçimi ilk sezona göre daha göz alıcı. Yalnız burada bir ayrım yapmak istiyorum. Mekan söz konusu olduğunda Il Teatrino'daki yenilikler kesinlikle çok hoşuma gitse de kötü yanlarında bahsedeceğim gibi, karakter çizimlerinde hiç hoşuma gitmedi.

Kötü Yanları:
* Türkiye'deki pek çok kişi gibi ben de animeleri İngilizce çevirilerinden izliyorum. Bu yüzden çeviri yapan bir grup olmadığında bir animeyi bırakın anlamak, bulup izlemek bile çok zor. Bu sezonla ilgili yaşanabilecek en büyük sıkıntı da bu konuda. Il Teatrino'yu Japonya'daki yayımıyla paralel dönemlerde izlemeye başlamıştım. Ancak en başta söylediğim "yerden yere vurma" meselesi bu konuda bana büyük sıkıntı çıkardı. İkinci sezon ilkinden çok farklı olduğu için hakkıyla çeviri yapan bir grup yok maalesef.

* Peki bu beğenmezlik nerden kaynaklanıyor? En başta çizim tarzındaki değişiklikten. İlk sezondaki karakter çizimleri çok mu güzeldi? Elbette hayır. Özellikle erkek karakterler kaba taslak bir görünümdeydiler. Ama Gunslinger Girl de kendisini bu tarzla sevdirmişti bize. O depresif kızlar bu sezon Şeker Kız Candy'ye dönüşmüş resmen. Kocaman gözleri ve parlak saçlarıyla shoujo karakterlerinden pek farkları kalmamış. Her an birinin sihirli değneğini çıkarmasını bekledim desem yalan olmaz.

* Çizimler kadar önemli bir diğer unsur da seslendirme. Henrietta bu konuda en güzel örnek olurdu sanırım. O masum, her an ağlayacakmış gibi duran minik Henrietta'nın kikirdeyen, cırlak sesini ilk kez duyduğumda şok geçiriyordum nerdeyse. Diğer karakterlere sezon ilerledikçe alışmış olsam da Henrietta hep canımı sıkan biri olarak kaldı. Tabi karakterinin birden bire dünyayı toz pembe gören bir anaokulu çocuğuna dönüşmeye başlamasının da bu durumda etkisi var.

Sonuç:
İlk sezonu sevmiş olanlar devamında neler olduğunu görebilmek için bu sezona da göz atacaklardır sanırım. Ama daha önce beğenmeyenler de Il Teatrino'ya bir şans vermeli. Evet, eksik yönleri var ama hikaye açısından ilk sezondan çok daha başarılı bir sezon var karşımızda.



Yazar: saykomatrixx
Tarih: 01/03/2009

Yoruma henüz oy verilmemiş

Müzik: 9
Video: 8
Hik.-Anlat.: 7
Karakter: 7
Tasarım: 8
İzlenebilirlilik: 9

Genel: 8.00

Genel:
Gunslinger Girl il teatrino, ilk serinin devamı niteliğinde ilerliyor. İtalyan ayrılıkçı fraksyonu(padanian) ve onların gerilla hareketlerinin ivme kazanması sonucu mücadele de şiddetlenmiştir. Social Walfare Agency de mücadeledki yerini almış ve tetikçi kızlar yine önemli görevler üstlenmiştir. Geçen seride olduğu gibi sadece silahlarla değil, kendi iç çatışmalarıyla da hayatta kalma savaşına devam etmektedirler.

İyi Yanları:
- İlk serinin durağanlığından bahsetmiştim. Aynı durağanlık hatta zaman zaman kopukluk burada da kendini gösteriyor. Ancak şunu belirteyim ilk seriden aldığım keyfin belki 10 katını bu seriden aldım.

- Çizimlerde pek değişiklik yok. Ancak detaylara daha çok dikkat edilmiş bu sefer. Hem karakter çizimleri hemde çevre çizimleri oldukça güzel. Renkler ve tonlar gayet yerinde.

- İlk seride kızlarımız üzerinde yoğunlaşan hikaye dış karakterlerin katılımı ile biraz daha genişlemiş. belki bu genişlemeden dolayı arada kopukluk yaşanıyormuş gibi hissedilebiliyor ancak herşey gayet yerli yerine oturuyor son kısımda.

- Müzik özellikle açılış müziği çok hoşuma gitti. Seri içinde kullanılan ve kapanış müzikleride bir okadar etkileyici. Sakinleştiren, huzur veren ama biraz da rahatsız eden bir yönleri var.

- Ya ben iyice yaşlanmaya başladım gerçekten :P. Bu kızlar beni ağlatacaklardı bir kaç kere. Henrietta ile Jose, Angelica ile Marco, Triela ile Hillshire benim gözlerimin buğulanmasına neden oldular.

Kötü Yanları:
Ben bu seri ile ilgli kötü birşey yazmayacağım. Çünkü objektif olamadım :D Elbette yazacak arkadaşlar vardır. Onlarınkini okuyun derim. Sadece ilk seri ile hemen ara vermeden ikinci seriyi seyredin derim. Aldığınız zevk çoğalacaktır.

Sonuç:
Kavga gürültü olmadan sessiz sakin, yeryer heyecan içinde yer yer duygusallaşarak, bazen kendinizi karakterlein yerine koyarak hissettiklerini anlamaya çalışarak geçen, insanın bazen buran, bazen sevindiren güzel bir yönü var bu animenin. Gerçi genel kanı devamın ilk bölümden daha monoton ve senaryonun daha yüzeysel olduğu yönünde ama Ben sevdim kardeşim.

İzlemek isteyenlere önerim ilk 13 bölümü de edinip ara vermeden her iki kısımı seyretmeleri. Afiyet olsun :D



Bu anime hakkında kendi yorum ve puanlarınızı girmek için buraya tıklayın
   

 

Son Girilen Anime Tanıtımları

1. Kamonohashi Ron no Kindan Suiri
2. The Apothecary Diaries
3. The Boy And The Heron
4. Natsu e no Tunnel, Sayonara no Deguchi
5. I Want To Eat Your Pancreas
6. The Grimm Variations
7. Ride Your Wave

Son Girilen Manga Tanıtımları

1. Rurouni Kenshin: Master of Flame - Hidden Chapter
2. Rurouni Kenshin: Restoration
3. Yume no Shizuku - Ougon no Torikago
4. Tonari no Kaibutsu-kun
5. Lady Victorian
6. Hadashi no Bara wo Fume
7. Anne no Aijou

En Son Yorum Girilmiş Animeler

1. The Apothecary Diaries
2. Koko wa Green Wood
3. Clannad After Story
4. Fullmetal Alchemist 2
5. Steins Gate
6. Death Note
7. Baccano!

En Son Yorum Girilmiş Mangalar

1. Steel Ball Run
2. Stone Ocean
3. Death Note
4. Steel Ball Run
5. Berserk
6. Kaichou Wa Maid-sama!
7. NANA

 

Copyright © 2000 - 2025 Anime.GEN.TR