|
|
Kidou Senshi Gundam 00 Hakkında Yorumlar
Anime'nin Adı: Kidou Senshi Gundam 00
Yazar: GeNeRaL52
Tarih: 26/10/2010
Yoruma henüz oy verilmemiş
|
Müzik: 10
Video: 9
Hik.-Anlat.: 9
Karakter: 8
Tasarım: 10
İzlenebilirlilik: 10
Genel: 9.33
|
Genel:
Sevgili Hamit abimizin (Akuma_Blade) çevirisi sayesinde şuana kadar izleyebildiğim ilk ve tek gundam evreninin yeni bitirmiş olduğum ilk sezonu.
İyi Yanları:
- Bana code geass'ı anımsatması.
- Çeşit çeşit ve birbirinden güzel mecha çizimleri.
- Mükemmel açılış müzikleri. (Her bölümünde atlamadan dinledim.)
- Sürükleyiciliği. (Özellikle 15. bölümden sonra tam rayına oturuyo seri.)
Kötü Yanları:
- Kavuşamayan çiftler :(
- Ana karakterlerden birinin Kürt olması. (Onca millet varken yanlış bi seçim olmuş bence)
Sonuç:
Daha 2. sezona başlamadım bile ama;
- Code Geass'ı beğendiyseniz ve Mecha yapımlardan hoşlanıyorsanız kesinlikle izlemenizi öneririm.
|
Yazar: saykomatrixx
Tarih: 14/07/2008
Yoruma 1 kişi oy vermiş. 0 kişi (%0) yorumu faydalı bulmuş.
|
Müzik: 9
Video: 9
Hik.-Anlat.: 7
Karakter: 8
Tasarım: 9
İzlenebilirlilik: 8
Genel: 8.33
|
Genel:
Mecha için voltron ve robotech (aka. Macross) ötesine geçmemiş benim için Gundam efsanesine bu seri le başlamak iaçıkçası çok güzel oldu. ancak ister istemez daha önceki serileri le ilgili de beklentilerimi artırdı. Giriş gelişmeve olmayan sonuç olarak nitelendirebileceğimiz dizinin bir sonraki bölümü inşallah çok fazla bekletmeden hazırlanır.
İyi Yanları:
Öncelikle müzkler süper. Bir anime için pekte üzerine düşülmeyen unsurmuş gibi gözüken müzklere çok iyi eğilmişler. Son 13 bölümdeki açılış ve kapanış müzikleri gerçekten çok tatmin edici.
Karakterler ilk başta sönük kalsada amaç uğruna yapılan fedakarlıklar ve bağlılıkların sağlamlaşması, bir süre sonra insanı etkilemeye başlıyor. Alakasız gibi duran ama sonraki bölümlerin temeli olduğuna inandığım Saji ve Louise karakterlerinin başına gelen trajedide gözyaşlarımı tutamadım desem yalan olur.
Kötü Yanları:
Benim için kötü diyebileceğim tek yanı, (şovenist yada ırkçı diye düşünebilirsiniz) ama karakter sayılabilecek Setsuna f. Seieinin backgroundu. Ailesinden erken kopartılmış, paramiliter bir çocuk. savaşın tüm güçlüğü ile karşılaşmış. Bir anda kendisine değişme ve değiştirme şansı tanınmış. Ama illa Kürt mü olması lazım ? Başka halklardan insanlar bu kadar uzun süre devam edecek bir kargaşa yaşayamaz mı? Gerçi dünya savaşları temelini enerjiye odaklandıran serinin, dünya yakıtlarının merkezi sayılan ortadoğuyu işin içine katmaması zor olurdu. Serinin sonuna kadar Setsuna ile empati kuramamama sebep oldu ne yazık ki bu durum.
Setsuna - Marina Ismail bağlantısı çok zayıf. Açıkçası biraz havada kalıyor ilişki başlangıç ve devam edişi.
Sonuç:
Sonuç olarak 3 günde her bir güne 8 er bölüm sığdırarak tabiri caizse soluk soluğa izlediğim bir seriydi. Çizimleri olsun, senaryosu olsun (beğenmediğim kısımları da dahil) çok başarılı bir anime. Devamını dört gözle beklememizi sağlıyor. Çok bekletilmemeyi umuyorum.
|
Yazar: Akuma_Blade
Tarih: 31/03/2008
Yoruma 1 kişi oy vermiş. 0 kişi (%0) yorumu faydalı bulmuş.
|
Müzik: 9
Video: 8
Hik.-Anlat.: 10
Karakter: 10
Tasarım: 9
İzlenebilirlilik: 8
Genel: 9.00
|
Genel:
Gundam SEED'den sonra Gundam serilerine olan inancımın azaldığını itiraf etmeliyim zira Gundam'ı bir klasik yapan U.C.'deki tüm o karakter bağlantıları ve politik ilişkiler, trajedi ve bitmeyen etrikalar oluşan derin bir evren karşısında Cosmic Era serileri (C.E. 73 STARGAZER'i bu bağlamda istisna sayabilirim) sadece yeni nesle Gundam merchandise'ina sokmak için hazırlanmış yapımlar olarak gelmiştir bana. Buna aslından varolmayan drama kavramını hatta copy/paste edilmiş frame'lerle kopyalanan savaş sahnelerini ekleyin.
Hal böyleyken Gundam 00'ın ilk tanıtımında beklentilerimin hayli düşük olduğunu itiraf etmem gerekecek. Beklentilerimin pek de farklı olmadığını seri başladığında birçok kişinin söylediklerinden de görmüşümdür: Zira 14. bölüme dek seriyi bölümü bölümüne izleyen pek bir kişiyi görememiştim. Aslında seriyi beğenmediğim anlamında değerlendirilmesin. Setsuna'nın Graham yada Ali ile dövüştüğü saheneler benim adıma oldukça tatmin ediciydi ve Nadleeh'in ortaya çıkışı da sonraki bölümlerde göreceklerimizi haber verir nitelikteydi. Ama genel manada ilk 14. bölümün genelinin Gundam Wing'de gördüğümüz hikaye akışının sadece birkaç noktada değişiklik yapılmış hali olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Fakat bugün bu yazıyı yazmamın sebebi, 15. ve sonrasında ortaya çıkan unutulması zor tecrübe. Zira seri 15. bölümle birlikte her bölümde artan bir dizi komploya ve trajediye varan dramatik olaylara ev sahipliği yapmaya başladı. Hatta öyle ki, seyircilerin tamamına yakının hoşlanmadığı Saji ve Louise karakterleri 15. bölümden birkaç bölüm bile geçmeden ard arda gelen felaketlerle karşı karşıya geldiler ve bu öyküde hiç kimse için %100 mutluluk dolu bir hayat olmadığını da görmüş olduk.
Setsuna F. Seiei başlarda seyirciye oldukça anti patik bir karakter olarak yansıtıldı. Öyle ki seyirci aslında onunla empati kurma şansı bile bulamadı dememiz daha doğru oldu. Aslında serinin sonrarında, Setsuna'nın yaşadığı dünyayla asla çözemeyeceği sorunları olan ve yaşamaya devam ederek de aslında hiçbir zaman mutlu olamayacak kadar suçlu bir karakter olduğunu anladığımızdaysa ilk kez yönetmenin ilk kez belirttiği üzere kendimizi onu anlamaya ve özdeşleşirken bulduk. Hatta kendi adıma diyebilirim ki, şu ana kadarki Gundam serileri arasında yaşadığı trajediler ve seçimleri yönünden Bernie Wiseman ve Camille Bidan'dan sonra belki de en önemli Gundam baş karakteri kuşkusuz Setsuna F. Seiei'dir (Gundam Wing'deki Heero yada Gundam SEED DESTINY'deki Shinn Asuka'ya bazı yönlerden benzeşse de aslında klişe davranışlardan uzaklığıyla birlikte verilen pesimistliği ile Setsuna bunu çok daha fazla hakeden bir pratagonist olmuş) Benzer şekilde başta Tieria Arde olmak üzerine tüm Meister'ler hayatlarının bir noktasında hata yapan ve hikayenin bundan sonraki kısmında bu hata ile kendi iradeleri olsun-olmasın yüzleşmek zorunda kalan karakterler olarak gösterildiler. Bu da bize tüm Meister'ların aslında hikaye içinde ölümcül günahların sembolü olarak kullanıldığını göstermekte. (Tieria : Kibir, Allelujah : Nefret gibi) Aynı şekilde bunu Sergei, Soma, Graham, Ali gibi düşman karakterlerde de görebiliyoruz.
Seri 15. bölümden itibaren daha önce ihmal edilen birşeye, kurulan evrenin kurallarının arka planına ve gemişine de anlık geçişler yapmaya başlıyor ve biraz düşündüğümüzde bu takdir edilmeli de... Zira U.C. haricindeki hiçbir seri aslında 25 bölüme bu kadar öykü sığdırmamıştır. Serinin sonunda oluşan tek kutuplu dünya tanımı bile aslında sonraki serinin en az 3 farklı faction'dan oluşan bir savaşın yaklaştığını bize hissettiriyor.
Animasyon açıdan bazı gidiş gelişler var, örneğin Gundam SEED'lerin aksine kopyala/yapıştır usulü üretilen ve 20 bölümde 10-15 kez karşımıza çıkan savaş kareografileri (!) savaş kareografileri yok. Benzer şekilde seri aslında başlangıç konusu bazında temelini yapım yılı için averaj grafiklere sahip Gundam Wing'den alıyor olsa da tecrübeli düşman pilotları ile yapılan teke tek düzellolar tam bir görsel şölen. CG tekniğini çok fazla kullanmaması belki eleştirilebilir ama serinin tamamına yakının dayandığı klasik animasyon benim için hala yeterli göründü.
Seri izleyiciyi 15. bölümden itibaren çoğu yerde şaşırtıyor. Düz bir hikaye izlediğini başlarda düşünüyorsanız yanıldığınızı ileride göreceksiniz diyebilirim. Özellikle Throne ve Surveyors ile son bölüm akabinde oluşan yeni dünya düzeni oldukça şaşırtıcı. Aynı şekilde karakterler için biçilen sonlar da bize serinin anlatmak istediği konusunda bilgi veriyor.
[spoiler]
Örneğin Graham arkadaşlarının intikamını almayı başarsa da bu dış görünüşüne yansıyan parlak insanlığını kaybetmesine neden oldu, Ali ilginç bir şekilde yaptıklarının tamamı yanına kar kalan bir karakter şeklinde karşımıza çıktı. Lockon yapılması gereken tek şeyi yapma cesaretini göstererek Setsuna'nın son savaşa dek kalabilmesini sağladı. Allelujah kendi olmaktan vazgeçmek pahasına alt egosunu yenmeyi başardı. Kendinden ve görevinden başka hiçbirşeyi umursamayan Tieria bile bir insanın aslında ne için yaşaması gerektiği öğrendi ve bunu en sonda orada olmasını sağlayan kişiye duyduğu saygıyla bizim hissetmemizi de sağladı. Sonuç babında Setsuna da, misyonunu tamamlamış şekilde gösterildi: Kendisi tarihin akışını değiştirir ve kurtarılacak tüm yaşamlar karşılığında bir bedel öder. Fakat Setsuna bir tragedya karakteri gibi yazgısına isyan etmez ve yaşamaya devam etmesi işlediği hiçbir suçu örtemeyeceği için yazgısına sessizce razı olur.
Tüm bunlar bir ders şeklinde olmasa da, kuşkusuz gerçekten istenirse herşeyin başarılabileceğini, fakat bazen kaderi bile değiştirmeye gücümüzün yetmeyebileceğini gösteriyor.
[/spoiler]
Müzikler oldukça başarılı, zaten Kawai Kenji'nin imzası olup da mükemmel olmayan hiçbir soundtrack dinlemedim. Nefis açılış kapanışlar (ve TAJA'nın ek şarkısı) beğenimizi kazanıyor ve bunlar haricinde hikayedeki tüm enstrümental çalışmalar da atmosferi tamamlama görevini yerine getiriyor. Özellikle "Setsuna" gibi temalar huzur verici çalışmalar olduğu halde karakterlerin iç buhranlarını anlamamızı da sağlamakta.
MS tasarımları oldukça ilginç: Gundam SEED serileri hatırlarsanız MS listesinin tamamına yakını U.C. serilerindekilerin kopyala/yapıştır hallerinden oluşuyordu. Gundam 00 ise, az sayıda alıntı örneğe rağmen MS tasarımları genel olarak hayli orjinal. Bu da önemli bir boşluğu kapatıyor.
Eksi olarak belirtebileceğim tek şey serinin gelişiminin biraz gecikmiş olması, ama şu an bundan rahatsız olmadığımı belirtmeliyim.
İyi Yanları:
Yukarıda...
Kötü Yanları:
Yukarıda...
Sonuç:
Son olarak hikayenin genişletilmeye son derece açık olduğunu belirtmem gerekli : Belki U.C.'yi aşan bir fenomen değil, fakat Anno Domini zaman diliminin Gundam 00'ı U.C.'den sonraki belki de en önemli Gundam. serisi.
Gundam izlemeye başlayacaksanız, uzun ve detaylı U.C. evreni sizi korkutuyorsa Gundam 00 bu muazzam hikayeler bütününe alternatif başlangıç için ideal bir nokta oluşturuyor.
Eğer Mecha türüne ait peşin önyargılarınız yoksa Gundam 00, birçok seride olduğu gibi izlenmeye değer bir örnek olmuş. Herşeyden önemlisi iyiliğin yüceltilmesi yada kötücüllüğün lanetlenmesi gibi başka serilerde hayli rahatsız edici olabilen klişeler son bölümlerde tamamen ortadan kalkıyor. Sonuçsa Zeta Gundam'ın yeni nesil örneği denilebilecek kadar ilginç bir deneme ve kuşkusuz ki sadece Mecha türü için değil, drama anlayışı için de ileride anılmaya değer iyi örneklerden birisi olması.
|
Yazar: Edenknight
Tarih: 30/03/2008
Yoruma 1 kişi oy vermiş. 0 kişi (%0) yorumu faydalı bulmuş.
|
Müzik: 10
Video: 10
Hik.-Anlat.: 8
Karakter: 7
Tasarım: 10
İzlenebilirlilik: 10
Genel: 9.17
|
Genel:
Gundam serisinin son ayağı olan 00 serisi, farklı bir evren yaratmasının yanı sıra 29 yıllık seriye pek çok göndermede bulunuyor. Miladi takvimin geçerli olduğu bu zaman diliminde dünyadaki fosil yakıt kaynakları bitmiş, ülkeler güç birliği yapıp sınırsız güneş enerjisi sağlayan dev bir projeyi hayata geçirmişlerdir, projeyi destekleyemiyen Orta Doğu ülkeleri ise ekonomileri çökmüş ve savaş rüzgarları hiç dinmeyen yerlere dönüşmüşlerdir, işte bu atmosferde Gundam denen gelişmiş Mobile Suitleri kullanan ve kendisine Celestial Being ismini veren bir organizasyon dünyadaki tüm savaşları bitirmek adına operasyonlarına başlar. Seri burdan sonra operasyonlara odaklanıyor ve pilotları tanıtıyor, tam sıradanlaşmaya başlamışken bölüm 13ten sonra kopuyor gidiyor ve epik bir finalle noktalanıyor.Bize de UC serilerinden sonraki en Gundam'ın tadını çıkarmak kalıyor.
İyi Yanları:
Mükemmele yakın animasyonlar(hem 2D hem 3D kısımlarda), çizimler ve seslendirmeler, her bölüm müthiş açılış singleları ile adrenalin pompalayıp sıkı bir başlangıç yaparken bölüm içindeki tüm duygular da Kenji Kawai'nin dizelerinden bize net bir şekilde ulaşıyor. Askeri taktiklerin görsel yorumları, robot tasarımları, senaryodaki sürprizler, karakter derinlikleri ve muazzam savaş sahneleri derken bölümler nasıl bitiyor ve başlıyor gerçekten hissetmiyorsunuz, en yan karakterlerde bile çok başarılı olan seslendirme kadrosu özel bir alkışı hak ediyor. Yan öykülerle dallanıp budaklanan senaryo son ana kadar dağılmıyor ya da fire vermiyor, gerçekçiliğin ön planda olduğu yapımda mobile suit savaşları kadar insan öyküleri de heyecanı ayakta tutuyor, gözyaşlarını tutamayacağınız sahneler olduğunu da eklemek gerek.
Kötü Yanları:
Ana karakterin bir Kürt olması hatalı bir seçim gibi görünüyor başlangıçta ama seri ilerledikçe bunun bir propoganda aracı değil de karakter için sağlam bir background yaratma çabası olduğu anlaşılıyor, zaten Setsuna'nın vardığı nihai sonuç çok daha evrensel bir fikir ve o noktada artık ülke ya da milliyet kalmıyor, mesaj tüm insanlığa ulaşıyor. Bunun dışında sayabileceğim çok bariz bir eksi yok, kimi karakter tasarımlarına biraz daha uğraşılabilirmiş diyorum, çünkü robot tasarımları onların 2-3 adım önünde seyrediyor, bu alandaki dengesizlik güçlü dialoglar ile kapatılmış olsa da bir nebze, yine de gözden kaçmıyor. Bunların dışında neredeyse kusursuz bir seri.
Sonuç:
Uzun yıllardır gelen tartışmasız en iyi Gundam serisi. Aksiyon ve dram oranındaki dengeleme çok iyi ve sürpriz gelişmeler merakı sürekli ayakta tutuyor. Bunun dışında verdiği savaş karşıtı mesajlar ve günümüz dünya düzenine göndermeleriyle de izlenilmeyi sonuna kadar hak eden bir seri. Ekimde başlayacak olan devam serisi için de şimdiden gün saymaya başladım. 00 Gundam efsanesini layığı ile devam ettiren kaçırılmayack bir mecha-dram serisi yeni başlayacaklar için de oldukça uygun bir seçim.
|
Bu anime hakkında kendi yorum ve puanlarınızı girmek için buraya tıklayın
|
|
|
