|
Geçmişten Günümüze Manga Tarihi
Yazar: Alpin
Yaklaşık 3 hafta süren zorlu bir araştırmanın ardından oldukça
kapsamlı bir manga tarihçesi hazırlandı. Yazı hazırlanırken
tek bir kaynaktan çeviri yapmak yerine 20'nin üzerinde farklı
kaynak kullanıldı. Gerektiğinde konunun uzmanlarına danışıldı
ve bu sayede yazılı kaynaklardaki hatalar elenip en güvenilir
bilgilere ulaşıldı.
100 yıllık bir zaman dilimini sınırlı bir tarihçeyle incelemenin
zorluğu yazı hazırlanırken kendisini açıkca gösterdi. Yine
de mümkün olduğunca açık ve anlaşılır bir anlatım kullanılarak
ve adı geçen önemli eserlerden resimler sunularak bu sorunlar
mümkün olduğunca giderilmeye çalışıldı. Sonuçta ortaya yaklaşık
8.000 kelimelik dev bir inceleme çıktı.
Yazı oldukça uzun olduğu için 3 sayfaya bölünerek siteye
eklendi. Yazıda bazı hatalar gözümüzden kaçmış olabilir. Eğer
bir hata görürseniz animegentr@gmail.com
bildirirseniz seviniriz.
Bu yazının kısaltılmış bir versiyonu "Çizgili Hayat Kılavuzu" adlı kitapta yayımlanmıştır
Sayfa 1 : Sayfa
2 : Sayfa 3
Yazan ve Hazırlayan: Alpin
Katkılarından dolayı sayın Burak Aydın, Mutlu
Binark, Levent Cantek, Matt Thorn ve Sharon Kinsella'ya teşekkürler.
A) Manga'nın Ortaya Çıkışı ve 2. Dünya
Savaşı'na Kadarki Dönem
|

12. Yüzyılda Çizilmiş Bir Resim
|
12. yüzyılın başlarında, tapınak duvarlarına ölümden
sonraki hayat ve hayvanlar hakkında resimler çizilmeye başlandı.
Bu resimler oldukça kabaydı ve figürler abartılmıştı ama stili
bugünkü manga stiline benzerdi. Özellikle de 12. yüzyılda
Toba [1053-1140] adındaki budist bir din adamının kuşlar ve
diğer hayvanlar hakkında çizdiği ve Choujuugiga (The Animal
Scrolls) adı verilen eseri ünlüdür.

13. Yüzyılda Çizilmiş Bir Resim
|
1600'lü yılların başında bu resimler tapınak duvarları
yerine odun bloklarına çizilmeye başlandı. Edo periyodunda
(1603-1868) çizilen ve Ukiyo-e olarak adlandırılan bu resimlerde
dinsel konulardan çok cinsel konular, özel binalar ve satir
resmediliyordu. Resimler tek renkli olarak çiziliyor ve renkler
gölgelendirmeler ile tasvir ediliyordu.
1702 yılında Shumboko Ono adında ünlü bir manga sanatçısı
bu resimlerden bir kitap hazırladı. Bu bir hikayeden daha
çok resim kolleksiyonuna benziyordu.
|
Man
Ga
|
Manga kelimesinin bilinen
ilk kullanımı 1770'li yıllara dayanmaktadır. 19. yüzyıl
boyunca manga kelimesi özel olarak, üzerinde karikatürler
bulunan odun bloklarını (Hyakumenso), özellikle de
Hokusai Katsushika'nın(1760-1849) 1819'da yayınlanmış olan
ve öğrencilerinin kullanması için kendisinin çizdiği skeç,
çizim ve karikatürlerini adlandırmakta kullanılmıştır. Hokusai
çizdiği skeçleri iki Çince karakterin ["man" (rasgele)
ve "ga"(resim)] birleşiminden oluşan Manga kelimesiyle
tanımlamıştır.
Aslında bu eski eserleri günümüz manga'sının
kökeni olarak kabul edilmesi konusunda bazı tartışmalar vardır.
Will Eisner'ın dediği gibi eğer manga kökenleri ile bağlı
bir sanat ise çok eski bir tarihsel geçmişe sahip demektir.
Ama bazı araştırmacılar, manga'nın kökenini bu kadar eskiye
götürmenin, Avrupa çizgi romanlarının kökenini taş devrinde
mağara duvarlarına çizilmiş resimlere göndermekle aynı şey
olduğu söylemektedirler. Bazı araştırmacılar ise manga'nın
kökenlerinin eskiye dayandırılmasının nedeninin, sanatçıların
mangayı geleneksel bir japon sanatıymış gibi göstererek savaş
sonrasında manga'nın devlet baskısına uğramasını önleme çalışmaları
olduğunu düşünmektedirler. Ama ne olursa olsun, 12. yüzyıldan
kalma bu resimlerin günümüz manga eserlerine olan inanılmaz
benzerliği su götürmez bir gerçektir.
|

Rantoone (1869)
Charles Wirgman
|
Bir İngiliz olan Charles Wirgman 1862 yılında, Japonya
ile ilgili haberleri konu alan Japan Punch adında İngilizce
bir dergi çıkarttı. Dergi için çizdiği karikatürlerde gölgelendirme,
perspektif ve konuşma balonu gibi bir çok ilginç teknik uyguladı
ve zeka dolu hicivli bir tarz kullandı. Bunu takip eden Fransız
George Bigot gibi birçok avrupalı karikatürcü bu türde örnekler
vermeye başladı. Ardından Japon sanatçılar da bu türü benimsediler
ve ilk gerçek değişim başladı. Japon sanatçılar o güne kadar
kullandıkları fırçalar yerine kalemler kullanıp, o güne kadar
bir tabu olan "düzeni eleştirmeme" yargısını yıktılar.
|

Japan Punch
|
Japan Punch dergisi
tercüme edilip Japonya'da yayınlanmaya başladı ve bunu diğer
yeni çıkan hiciv dergileri izledi. Kısa sürede Yokohama'nın
Mamaru Chimbun(1877) dergisinin önderliğinde bütün büyük Japon
şehirlerine yayıldılar. Bu dönemden günümüze miras kalan en
önemli şeylerden biri de çoğu manga'da "İngilizce"
kelimelerin geçmesidir. Sonuç olarak Charles Wirgman Japon
karikatürünün babası kabul edilmektedir ve adına her yıl anma
törenleri düzenlenmektedir.
|
Rakutan Kitazawa
|
1902 yılında ilk Japon çizgi bantı (comic strip) olan
"Tagosaku To Mokubei No Tokyo Kembutsu" Rakutan
Kitazawa tarafından çizilip ilk gerçek Japon gazetesi olan
Jiji Shinpo'nun Pazar ekinde yayınlandı. Bu çizgi bantta Tokyo'ya
giden ve devamlı homurdanan iki taşralı konu ediliyordu. Eserleri
olan Doncia ve Tonda'da Amerikan karikatürcülerinin stillerini
ve düşüncelerini kullanmasına rağmen kendine özgü buluşlarıyla
Japonya'ya özgü bir orjinallik taşıyordu.1966'da kurulmuş
olan Omiya Karikatür Sanatı Şehir Müzesi Rakutan Kitazawa'ya
adanmıştır. (Not: 1890 yılındaki Ertuğrul Gemisi faciasından
sonra Japon halkının topladığı yardımları getiren temsilci
grubunda bulunan ve II. Abdülhamit'in isteği üzerine aralarında
Mustafa Kemal Atatürk'ün de bulunduğu rivayet edilen 5 Türk
subayına Japonca öğreten Seitaro Noda adlı gazeteci de Jiji
Shinpo gazetesinde çalışmaktaydı - Alpin)
Taisho periyodunda [1912-1926] Miyao
Shigeo'nun Dango Kushisuke'nin Maceraları (Dango Kushisuke
Manyuki) gibi çocuklar için hazırlanmış manga'ları
göze çarpar. Bu eserin baş kahramanı ismini şişler üzerinde
mochi topları döndürmesinden almıştır. Ama manga ve manga
artisti (mangaka) kelimeleri Showa periyodunun
[1926-1989] başına kadar Japon günlük hayatının parçası olmamıştır.
Manga kelimesinin 1930'larda Japonya'daki günlük hayata girmesi,
ilk strip halindeki karikatürlerin gazetelerde yayınlanmaya
başlamasıyla tamamlanmıştır.
1920'ler
Bu yıllarda iki tür çizgi bant (comic
strip) yayına başlamıştır. Bunlardan biri, çocuklar için hazırlanan
ve Amerikan gazetelerindeki benzer yapıtlardan etkilenmiş
olan çizgi bantlardı. Pat Sullivan'ın yapıtı Felix The
Cat , Bud Fisher'ın Mutt ve Jeff gibi eserleri
Japoncaya çevrilip Hochi ve Asahi Graph gibi
gazetelerde yayınlandılar. Bu eserler oldukça popüler oldular.
1920'lerin başında Asahi Graph gazetesinin baş
editörü Suzuki Bunshiro, Avrupa ve Amerika'yı gezerken çocuklar
için bir çizgi bant tasarladı. Japonya'ya dönünce, küçük bir
oğlan ve sincap hakkında bir öykü yazdı. The Adventures
of Little Sho (Sho Chan no Boken) ilk çocuklar için hazırlanmış
başarılı çizgi bant oldu. Kodansha firması, 1920'lerde hikayeler,
fotoğraflar ve seri halinde çizgi bantlardan oluşan çocuk
magazinleri hazırlamaya başladı.
Musansha Shimbun Kapak resmi Masamu Yanase tarafından
çizilmiştir
|
Aynı zamanda yetişkinler için hazırlanan
kısa politik çizgi bantlar da oldukça popüler oldular. Bu
yıllarda birçok alanda kültürel ve sosyal değişimler yaşanmaktaydı.
Yeni bir populer kültür ve çalışanlar sınıfı oluştu, feminist
hareketler başladı. Ekonomik eşitsizlik ve politik adaletsizlik,
eleştirilerin hedef noktası oldu. Sol görüşlü manga sanatçılarına
göre manga devrim demekti. Japon Manga Sanatçıları
Federasyonu (Nihon Mangaka Renmei) gibi bazı bağımsız
manga federasyonları kuruldu. Bazı Marxist karikatürcüler,
Proletarian Artist League (Proloterian Geijutsu
Kai)'nin çalışan sınıfı politik ve kültürel programına
katıldılar. Bu organizasyonun lideri olan Kobayashi Tokiji
1933'te bir polis karakolunda polisler tarafindan işkenceyle
oldürüldü (Kinsella, 2000: 22).
Worker's News (Musansha Shimbun),
War Banner (Senki), Farmers' Manga (Nomin Manga) gibi
bazı manga dergilerinde bazı sanatçıların hazırladıkları politik
karikatürler ve çizgi bantlar yayınlandı.
Masamu Yanase'nin A Capitalist's
Education gibi anti-kapitalist çizgi bantları önce Sunday
Yomiuri gazetesinde ve daha sonra büyük gazetelerde yayınlandı.
1930'lar ve Savaş Zamanı
1931 yılındaki Mançurya olayından sonra,
1930'larda medya ve toplum oldukça etkili bir baskı ve denetime
maruz kaldı. Yazarlar, sanatçılar, yayıncılar ve karikatürcülere
ulusal politik hedefler baskıyla kabul ettirilmeye çalışıldı.
Bazı karikatürcüler polis tarafından hapse atıldı, işkence
gördü ve hatta öldürüldü.1940 yılının Ağustos ayında devlet
baskısıyla bütün bağımsız karikatür ve manga sanatçıları,
devlet tarafından kontrol edilen Yeni Japon Manga Birliği
(Shin Nippon Manga Kyokai) adındaki tek bir resmi kurum
altında toplandı. 1941'den sonra medya üzerindeki baskı ve
sansür katlanarak arttı. 1937-1944 yılları arasında magazin
sayısı 16.788'den 942'ye düştü. Yeni Japon Manga Birliği'nin
kalan üyeleri, savaş zamanı propaganda projelerine dahil edildiler.
Yeni Japon Manga Birliği tarafından tarafından hazırlanmakta
olan Manga dergisi, milliyetçi propaganda yapmakta,
İngiliz ve Amerikan liderlerini vampirler ve şeytanlar olarak
tasvir etmekteydi. Savaş sonrasında Yeni Japon Manga Birliği
adını Japon Mangaka Birliği (Nippon Mangaka Kyokai)
olarak değiştirdi ve en iyi organize olmuş bağımsız manga
sanatçıları organizasyonu olmayı devam ettirdi (Kinsella,
2000: 22-23).
|

Black Stray (Norakuro)
Tagawa Suiho
|
Manga eserlerine olan devlet baskısı
devam ederken, çocuklar için hazırlanan çizgi bantlar ve politik
olmayan manga'lar yayınlarına devam ettiler. Birçoğu nansensu
(nonsense)(saçma) manga kategorisine girdi. 1931 yılında
Kodansha, Boy's Club (Shounen Gorakubu) adında renkli
bir çocuk dergisi çıkardı. Tagawa Suiho'nun popüler serisi
Black Stray (Norakuro), Shimada Keizo'nun Dankichi
The Adventurer (Boken Dankichi) (Maceracı Dankichi) eseri
gibi askeri birer atmosferi olan hikayeler Boy's Club (Shounen
Gorakubu) dergisinde yayınlandılar. Norakuro'da
bir köpek tugayına katılarak sonunda profesyonel bir asker
olan bir köpek anlatılıyordu. Bu çok popüler eserlerin basımı
1980'li yıllarda bile devam ediyordu.
Pasifik Savaşı süresince çocuk magazinleri
oldukça büyük çapta bir sansüre uğradı. Sadece, devlet tarafından
idare edilen Yeni Japon Manga Birliği (Shin Nippon Manga
Kyokai) kurumuna üye olan manga sanatçılarının, hala Kodansha
tarafından basımı devam edilen birkaç çocuk dergisi için manga
hikayeleri çizmesine izin veriliyordu.
1942'de magazinler ve gazeteler birleştirildi.
Ticaretin ve taşımacılığın sekteye uğraması nedeniyle yaşanan
kağıt yokluğu nedeniyle 1944 yılında gazetelerde çizgi bant
yayınlanması yasaklandı. Sadece, devletçe onaylanmış olan
Manga dergisi 1944 yılındaki bir hava bombardımanında
basımevi yıkılıncaya kadar yayınına devam edebildi.
B) 2. Dünya Savaşı Sonrasındaki Değişim
Dönemi
Savaş Sonrası ve Kiralık Manga'lar
Savaş sonrasında ağır hayat şartları,
ekonomik güçlükler ve kağıt sıkıntısı nedeniyle manga
sevenler için yeni uygulama başladı: Kiralık Manga. 1950'lerin
ortasında manga kiralayan dükkanların (kashihonya)
sayısı hızlı bir artış gösterdi ve 30.000 dükkana ulaştı.
İsteyenler 10 Yen karşılığında istedikleri bir kitap veya
magazini 2 günlüğüne kiralayabiliyorlardı. Shadow (Kage)(Gölge)
ve Street (Machi) (Sokak) zamanın en büyük iki kiralık
manga dergileri oldular. 1956-59 yılları arasındaki kiralık
manga'nın doruk noktasında her biri ayda yaklaşık 160.000
genç erkek tarafından okunmaktaydı (Kinsella, 2000: 24).
Japonya'nın 2. Dünya Savaşı yenilgisinden
sonra 7 sene boyunca tarihsel konu içeren manga yayınlanamadı.
Savaş süresince çok popüler olan savaş ve dövüş konulu manga'lar
ortadan kayboldular. Bunun nedeni başta Amerika olmak uzere
galip devletlerin uyguladığı, savaş, samuray, ordu ve uzakdoğu
sporları konularındaki kısıtlamalardı. Bu konularda konuşma
özgürlüğünün kısıtlanmasının amacı, savaşçı görüşlerin tekrar
ortaya çıkmasını engellemekti. 1952 yılında imzalanan San
Francisco Barış Antlaşması bu kısıtlamalara bir son verip
tekrar konuşma özgürlüğü getirdi.
|

Good-bye
Gekiga'nın kurucusu Tatsumi Yoshihiro'nun
eserlerinin toplandığı kitap
|
Yeni yapılanmakta olan şehirlerin nüfusu
1950'li yıllarda kırsal yörelerden gelen genç göçmen işçilerle
dolmaya başladı. Kıt kanaat geçimini sağlayan bu fakir fabrika
işçileri için tek ucuz eğlence kaynağı sadece bu kiralık manga'lardı.
Eski hayallerin yıkıntıları altında güçlükle hayatını devam
ettirebilen halkın gerçek hayattaki acılarını unutması için
bir kaçış aracına ihtiyacı vardı. Yetişkinler için bu kaçış
aracı filmlerdi, gençler için ise manga'lar. Kiralık manga'ları
hazırlayan sanatçıların hepsi amatördü ve çoğu gençti. Bu
toplumsal değişimin sonucu olarak bu sanatçılar daha gerçekçi
ve kendileri gibi genç yetişkinlere yönelik bir manga stili
ortaya çıkardılar. Genç bir sanatçı olan Tatsumi Yoshihiro
bu tür dramatik yetişkin manga'larını tanımlamak için 1957'de
bunlara "dramatik ve aksiyon dolu resimler"
anlamına gelen "gekiga" ismini verdi.
İlk gekiga'lar yeni bir grafiksel gerçekçilik
derecesiyle, toplumsal ve politik konularla karakterize ediliyorlardı.
Tsuge Tadao, Takahashi Shinji, Tsue Yoshiharu, Saito Takao,
Iwai Shige ve Yamamori Susumu gibi genç sanatçılar kendilerini
Gekiga Fabrikası (Gekiga kojo) olarak adlandırdılar.
Shirato Sanpei'nin 1959-62 yılları arasında yayınlanan 8 ciltlik
kiralık gekiga hikayesi olan Ninja'nın Uzakdoğu
Dövüş Sanatları (Ninja Bungeicho) adlı eseri kiralık gekiga
döneminin zirve noktası olmuştu. Özellikle genç erkekler arasında
çok popülerdi. Shinto bu eserinde Disney'in 4 parmaklı karakterlerine,
Mickey Mouse'unki gibi devasa gözlere yer vermeyerek yeni
bir sosyal realizm getirdi. Hikaye'nin başkahramanı olan Kagemaru
bir ninja grubun lideriydi ve 16. yüzyılda feodal derebeylerine
karşı bir grup asi köylünün yanında savaşıyordu. Kagemaru
bir süper kahraman değildi ve hikayenin sonunda savaşı kaybediyordu
ama önemli olan verdiği savaşın değeriydi. Shinto, eserinde
sert samuray kanunlarını kullanıp, hikayesine felsefi bir
boyut katarak ve gerçekçi çizimler kullanarak anlatmak istediği
konunun ciddiyetini vurguluyordu. Gekiga sayesinde yetişkinlerden
oluşan bir okuyucu grubunun oluşmasıyla beraber, birçok sanatçı
sadece eğlendirmek amacının dışına çıkarak geniş bir tür ve
teknik yelpazesi oluşturup sanatsal ve edebi ürünler vermeye
başladılar.

Tezuka Osamu
"Manga Tanrısı"
|
Kırmızı mürekkep ile basılmış olan
ve "akabon" adı verilen başka bir manga türü
ise Osaka'da sokak satıcıları tarafından satılmaya başlandı.
1947 yılında Tezuka Osamu, 200 sayfalık Yeni Define
Adası (Shin Takarajima) adlı yapıtını akabon formatında
yayınladı. Bu manga'yı Robert Louis Stevenson'nun Treasure
Island eserinden ilham alarak hazırlamıştı. Savaş sonrası
halkın yoksulluğuna ve yayın sektörünün gerilemiş olmasına
rağmen bu manga çıkar çıkmaz 400.000 adet satarak akabon tarzına
ve Tezuka manga'larına karşı ulusal bir hayranlık başlattı.
Tezuka bu manga'sında bir ilke imza atarak sinema tekniklerini
bir manga'ya uygulamıştı. Bu görsel açıdan bir devrim demekti.
Okuyucular manga'yı okurken kendilerini film seyredermiş gibi
hissediyorlardı. Bu sayede manga derin, en önemlisi de kalıcı
bir dramatik ve psikolojik etki bırakabiliyordu. Bu sırada
Tezuka 19 yaşında bir tıp öğrencisiydi. Yeni Define Adası'nın
ardından Lost World, Metropolis ve Tetsuwan Atomu
gibi bir çok ünlü mangayı çizdi. Yapıtı yeni bir manga türünü
temsil ediyordu ve yeni yetişen manga sanatçılarının üzerinde
inanılmaz bir etki bırakacaktı. Tezuka'nın adı "Manga Tanrısı"
olarak tarihe geçecekti.
Kodansha tarafından 1947 yılında çıkarılmaya
başlayan ve savaş sonrası ilk
renkli çocuk dergisi olan Manga Boy (Manga Shounen), Matsumoto
Reiji, Fujio-Fujiko ve Ishinomori Shotaro gibi bir grup genç
manga sanatçısının eserlerini sergilemekteydi. Dergi kısa
sürede oldukça popüler oldu. Akabon manga'larındaki etkileyici
grafik stili ve gelişmiş öykülemeler Manga Boy editörlerince
de uygulanıyordu. Derginin en önemli serisi olan Orman
İmparatoru (Jungle Taitei), çok ünlü ve başarılı bir akabon
manga sanatçısı olan "Manga Tanrısı" Tezuka
Osamu tarafından çiziliyordu.
Gerçekçi gekiga stiline karşılık,
kaliteli çocuk magazinlerindeki manga hikayeleri şirin
bir grafik stiliyle hazırlanmaktaydı. Bu stil Amerikan Disney
animasyonunun koca gözlü ve çarpıtılmış fiziksel görünüşlü
karakterlerinden etkilenmişti. Disney yapımları 1945-51 yılları
arasında Japon kitapevleri ve sinemalarında bulunabiliyordu.
Disney'in bu etkisi, savaş sonrası hikaye mangalarının öncüsü
olan Tezuka Osamu'nun eserlerinde hissedilmektedir.
1950'lerden itibaren manga kelimesi
ayrıca çocuklar için hazırlanmış, şirin, fantastik ve bazen
eğitici olan ve Tezuka Osamu ile ilişkilendirilen yeni bir
türün adı oldu. Bu tür, çocuklar için sağlıklı ve temiz bir
eğlence kaynağı olarak görülmeye başlandı. Halbuki bu sırada
gekiga stili politik kavgalar ve eğitimsiz işçilerle ilişkilendiriliyordu.
Gekiga sanatçıları ve manga sanatçıları iki farklı sosyal
ve kültürel yapıyı temsil ediyorlardı. Bu nedenle de kaçınılmaz
olarak birbirlerini bir nevi "eski düşman" olarak
görüyorlardı.
|

Sazae-san
Hasegawa Machiko
|
2. Dünya Savaşı'nın ardından gelen zor günlerde yiyecek
sıkıntısı ve kötü yaşam koşulları Japon halkını vurmuştu.
Bu kötü koşullar altında Sazae-san adındaki bir çizgi bant
Japon halkının eğlence kaynağı oldu ve unutulan kahkahaları
evlere geri getirdi. Sazae-san 1946-74 yılları arasında
Asahi gazetesinde Hasegawa Machiko tarafından çizgi bant olarak
çizilip yayınlandı. 28 senelik yayın hayatı boyunca arka arkaya
iki jenerasyon tarafından büyük ilgiyle takip edildi. Kitap
haline getirilmiş versiyonu ise 62 milyondan fazla sattı.
Başarısının sırrı ise Sazae adındaki neşeli ve unutkan bayan
kahramanı ve onun oldukça sıradan ailesinde yatmaktadır. Konu
olarak savaş sonrasındaki günlük hayatın sıradanlığında geçen
komik olaylar ve aralarında jenerasyon farklılıkları olan
ev ahalisinin problemleri işlenmektedir. Sazae-san,
Amerikan yapımı Blondie ile karşılaştırıldığında Blondie'nin
daha çok karı-koca ilişkilerine değindiği ama Sazae-san'ın
tüm aileyi yansıttığı ve karakterin kardeşleri ve annesiyle
olan ilişkilerini de anlattığı görülmektedir. Sazae-san'da
ilginç olan bir nokta ise bütün karakterlerin isimlerinin
denizle ilgili terimlerden gelmiş olmasıdır. Hasegawa Machiko,
2.Dünya savaşı sırasında kırsal alana tahliye edildikten sonra
kumsalda yürüş yaparken karakterleri planlamıştır. Mesela
Sazae'nin adı bir tür deniz kabuğu, kocası Masuo'nun adı alabalık,
kız kardeşi Wakame'nin adı deniz yosunu anlamına gelmektedir.
Sazae-san'a gösterilen yoğun ilginin ardından 1969'da
televizyon için animesi hazırlanmış ve ardından filmleri ve
dizileri yayınlanmıştır. Sazae-san'a olan yoğun ilgi
hala devam etmektedir. Sazae-san ayrıca o günlerdeki
Japon ev hayatına ışık tutan çok önemli bir kaynaktır.
|

Takarazuka Revue Tiyatro Grubu
|
1950'lerin ortalarında, kızlar için
hazırlanan shoujo manga'nın ilk temsilcileri ortaya
çıkmaya başladı. Bu zamana kadar çok az sayıda profesyonel
kadın manga sanatçısı vardı. Kızlar için hazırlanan manga'ların
çoğu Tezuka Osamu ve Yokoyama Mitsuteru gibi erkek sanatçılar
tarafından hazırlanıyordu. Tezuka, "Knight in Ribbons"
adlı eserinde erkek kıyafeti içindeki bir kadının serüvenlerini
anlatmıştı.Bu çalışma, kadınlardan oluşan ve erkek rollerini
de kadınların oynadığı Takarazuka Tiyatrosu'nu da etkilemişti.
Ayrıca genç kızların cinsel ayrım nedeniyle yaşadıkları baskıdan
kurtulmak için duydukları istekleri anlatmaları için bir zemin
kaynağı oldu. 50'lerin ortasından itibaren kadın manga sanatçıları,
anne-kız ilişkilerini, sosyete ve eğlence hayatını, romantik
aşkı ve doğaüstü olayları konu alan ve kızlar için hazırlanmış
manga dergileri hazırlamaya başladılar. Kadın manga sanatçıları
erkek okuyuculardan bağımsız olarak sadece kadınlara yönelik
eserler veriyorlardı. Bunun tek istisnası, "Fire"
adındaki manga'sında başkahraman olarak bir rock şarkıcısını
konu alan ve erkek okuyucuya da sahip olmaktan hoşlanan Mizuno
Hideko'ydu.
Sonraki Sayfa >>
|